Köklerimiz
Köklerde Başlayıp, Dallarda Yeşeren Dostluk.
Mucizesi damla damla kendinden akan, her bir hücresi ömre ömür katan ve bununla da yetinmeyip,yarattığı mucizevi etkisini en saf haliyle sunar insana ölmez ağacı…
Kuzey Ege’nin yamaçlarında ve belki hiç yazılmamış zamanlarında, bütün yapraklarıyla sizi kucaklarken öyle cömerttir ki, ağacından toplanan asil tanelerin deva olmadığı hastalık, kokusunun iyi gelmediği ruh neredeyse yoktur...
İşte bu kadar cömert, bu kadar yaşama bağlı bir mirası sevmek aslında bu işin en kolayıydı.
Zeytin insana sunulmuş en büyük mucizeydi ve bu mucizeyi sevgiyle, ilgiyle ve özenle şişeleyip insanlarla paylaşmak bizim en büyük arzumuz oldu...
Ve zeytini çok sevmenin karşı konulmazlığı ile başladı Asiltane’nin hikâyesi...
Severek, özenerek ve inanarak üretmek!
En güzel, en asil zeytinleri bulup toplamak değil mesele…
En güzel rüzgârları yakalayıp, o asil tanelere değdirerek; özenle toplamaktı.
Sonra da damla damla, zerre zerre akan, en saf haliyle sofralara dost edebilmekti…
Bugüne kadar anlatılan tüm hikâyeleri dinledik ve Asiltane olarak size kendi hikâyemizi anlatmaya geldik...
Sevgiyle, tutkuyla ve özenle yapılan işlerin hep nasıl da mutluluk verdiğini,
nasıl daha sağlıklı nesiller yetiştirebildiğini, nasıl boğazdan doya doya geçtiğini anlatmaya, rayihasını paylaşmaya geldik…
Kısacık zaman aralıklarında toplanıp, lezzeti zirvedeyken tutkuyla üretilerek şişelenen Asiltane’nin yola çıkış hikâyesi bu…
Benzeri olmayan üretim tesislerinde, asaletine yakışır bir şekilde, sizler için üretildi ve lezzet hikâyenize eşlik etmeye geldi…
Benzeri olmayan üretim tesislerinde, asaletine yakışır bir şekilde, sizler için üretildi ve lezzet hikâyenize eşlik etmeye geldi…